1-Kendinizden biraz bahseder misiniz? Çocukluktan itibaren kariyerinizin ilk yıllarından bu yana nasıl bir gelişme süreci yaşadınız?
Tabii, ben 21 Ocak’ta 33. yaşımı kutladım. Danışmanlık ve etkinlik ajansı olarak hizmet veren 2 ayrı kola ayrılan The Brain Group’un kurucusuyum. Bir diğer yandan da Kosifler Kullanılmış Oto pazarlama direktörüyüm. 10 yaşında kurduğum Fenerbahçe Fan Kulübü ile başladığım yolculuktaki ilk iş tecrübemi 13 yaşında deneyimledim. Alan adı kaydı, hosting hizmetleri, mIRC sunucuları gibi servisler sunan bir girişimim oldu. Yazılım ve tasarımla çocukluğum boyunca oldukça iç içe oldum ve 19 yaşındayken de Apple iPhone cihazlar için Türkçe dil paketini ve Türkiye bölge ayarlarını oluşturup ücretsiz olarak yayınladım. 2009 yılında 80.000’den fazla tıklama alan bu paket yazılım alanında sunduğum son projemdi. 2010 Temmuz itibariyle de 9.000 başvuru arasından seçilen 35 kişiden biri olarak, Vodafone Genç Yetenek programına girdim ve yaklaşık 20 ay VIP satış yöneticisi olarak görev aldım. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri fakültesinden mezun olduktan hemen sonra da Vodafone Türkiye’deki görevimden ayrılarak, Amerika yolculuğuna çıktım. UCLA’de üstün başarı ile tamamladığım Pazarlama eğitimimin daha 1. ayında Amerika’daki iş hayatım da başlamış oldu. 2 yıllık Amerika deneyimi sonrasında da Kosifler İnşaat Bünyesinde 3 yıllık bir tecrübe edindikten sonra, 2016 Eylül itibariyle Kosifler Kullanılmış Oto’da satış danışmanı olarak yaklaşık 2 yıl görev aldım. Bu sürecin sonunda da hali hazırda sürdürmekte olduğum Kullanılmış Oto Pazarlama Direktörlüğünü üstlendim. Biraz önce bahsettiğim gibi, Ağustos 2020’de kurmuş olduğum The Brain Group’la da hızlı ve güzel ilerlemelerimizin de katkısıyla, İstanbul Marka ve Kariyer Zirvesi kapsamında düzenlenen 4. Türkiye Altın Marka Ödülleri’nde Yılın İş Adamı ödülünü aldım.
2-Tecrübelerinize dayanarak girişimcilikte başarı için en kritik unsurlar olarak neleri görürsünüz? Kendinizi geliştirmek için neler yaptınız? Hangi girişimcileri siz yetişirken etrafınızda kendinize rol modeli olarak aldınız?
Bu konuda kesin bir doğrunun olmadığını düşünüyorum, ancak pes etmemek, hatalardan korkmamak ve onlardan ders almak, inandığımız doğruların peşinden gitmemizin kritik olduğunu düşünüyorum. Ben gerçekten çocukluğumdan bu yana devamlı olarak çalıştım ve bundan da büyük keyif aldım. Kariyer anlamındaki gelişimimdeki en büyük etkenin bu olduğunu düşünmekle beraber, hızlı ve emin adımlarla ilerlememde insan ilişkilerimin ve kurduğum sosyal ilişkilerin de büyük etkisi ve katkısı olduğunu düşünüyorum. Kendime rol model aldığım bir girişimci olmadı…
3-The Brain Group hakkında neler söylemek istersiniz? İleri dönük planlarınızdan kısaca bahseder misiniz?
The Brain Group tbg agency ve tbg consultancy olarak 2’ye ayrılıyor. Bir tarafta fiziksel ve dijital etkinlik hizmetleri, mimari tasarım ve uygulamalar, dijital çözümler ve reklam hizmetleri sağlayan bir etkinlik akansı varken, diğer tarafta satıştan pazarlamaya, robotik yazılımlara, kredi yeniden yapılandırmalarından, nakit optimizasyonlarından, yatırım yönetimine kadar uzanan bir finansa, arabuluculuk hizmetleri de dahil olmak üzere her türlü hukuki desteğe, süreç ve kalite mühendisliği servislerine, yalın altı sigma danışmanlığı ve kuşak eğitimlerine kadar uzanan, alanında ulusal ve uluslararası başarılara imza atmış kıymetli Danışma Kurulu üyelerinin desteğiyle butik ama oldukça kıymetli hizmetler veren bir danışmanlık tarafı var. Türkiye’deki her firmaya hizmet vermek gibi bir planımız yok, ancak fark yaratan ve globalde adını duyuran birçok Türk firması olmasını sağlamak gibi bir hedefimiz olduğunu söylemeliyim.
4-Aynı zamanda Kosifler Oto Kullanılmış Oto Pazarlama Direktörlüğü görevinde de bulunmaktasınız. Geleceğin otomobil teknolojisinin yaşamımızı nasıl etkileyeceğini öngörüyorsunuz?
Gelişmiş ve gelişmekte olan otonom sistemlerin de katkısıyla sürüş keyfimizin elimizden alınacağını düşünüyorum.(Gülüyor) Umuyorum ki trafiğin azaldığı ve her şeyden önemlisi trafik kazalarının azaldığı bir geleceğe doğru ilerleyelim. Daha sadece birkaç gün önce sürücüsüz giden bir otomobilin yolda devrilmiş bir kamyonu ayırt edemediği ve aynı hızla hiç yavaşlamadan çarptığını gördük. Sanıyorum bu teknolojinin hayatımızda yer etmesi için birkaç yıl daha beklememiz gerekecek.
5-En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir? İşinizi tekrar kurma fırsatı ile karşılaşsaydınız, neleri farklı yapardınız? Geçmişten hangi dersleri çıkardınız?
En büyük hayal olarak nitelendirdiğim bir hedef yok lakin Fenerbahçe Spor Kulübü için fayda yaratacak aktif görevler almak niyetinde oluğumu söyleyebilirim.
The Brain Group’u kurmadan önce ince eleyip sık dokuduğum bir süreç geçirdim ve pandemi de bu konuda bana fazlasıyla zaman tanıdı. 1. yılını henüz doldurmamışken, şunu farklı yapardım diyeceğim bir nokta ile henüz karşılaşmadım. Özellikle Vodafone Türkiye tecrübesi güzel bir okuldu. Olumlu/olumsuz birçok tecrübe edindim ve bunları 20’li yaşların henüz başında edinmek, 30’lu yaşlarda çok daha güçlü ve tecrübeli olmamı sağladı.
6-Yolunuza çıkan zorlukların üstesinden nasıl geldiniz ve yaşamınızda nasıl bir motivasyon ve destekle ayakta kalarak başarılı sonuçlara ulaştınız?
Genel anlamda sevgiye ve iyiliğe inanan bir insanım. Güzel şeylerin iyi insanların başına geldiğine inanıyorum. Hayattaki en büyük motivasyonum da iyi insanlarla karşılaşmaktan önce iyi insan olabilmek. Bu bakış açısında olduğunuz zaman ve kalbinizi temiz tuttuğunuz zaman kilitli kalan kapıların anahtarları bir şekilde karşınıza çıkıyor ve zorlukların üstesinden gelecek güç ve motivasyonu da kendinizde bulmanız kolaylaşıyor. Elbette herkes gibi benim de başta sevgili annem olmak üzere ailemin de her daim yanımda olacağını bilmek büyük destek ve güç.
7-Girişimcilik hayatınızdaki en iyi ve en kötü anları bizimle paylaşabilir misiniz?
Sadece 13 yaşındayken sağlamış olduğum internet hizmetleri esnasında sunucum kaynaklı olmayan bir kesintiyi ve üst üste çalan telefonları hiç unutmuyorum. Müşterilerimin 13 yaşında bir çocuk olduğunu bilmedikleri ve “Emir Bey” diye hitap ettikleri şirket sahibi ile konuştuklarında duydukları güveni sağlayan iyi niyet, dürüstlük ve çözüm odaklılık, bugün hala Emir’i Emir yapan en önemli kriterler. Bu kriterlere sahip olduğumuz da 1 tane en iyi değil, birden çok “ÇOK İYİ” ana sahip oluyoruz. En kötü anları en büyük fırsatlardır, bunları çok iyiye çevirmenin yollarını aramaktan vazgeçmemek gerek.
8-Girişimcilik ile aile hayatınız arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Bekar olduğum ve ebeveynlerimle olanın dışında bir aile hayatını deneyimlemediğim için denge kurmayı gerektirecek herhangi bir pozitif/negatif durumla karşı karşıya kalmadığımı söyleyebilirim.
9-Sosyal medyanın markalaşma üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal medya ve tüm dijital mecralar yeni dünyada markalar için çok kritik etkenlerden bir tanesi haline geldi. Markaların son kullanıcıları ile kuracakları doğru etkileşimin marka bilinirliği, sadakati ve daha birçok konuya doğrudan etki ediyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla, hedef kitlemizi doğru analiz edip, onlara doğru platformlarda doğru şekillerde hitap etmemiz çok önemli.
10-Dijitalleşen dünyada pazarlamanın önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Pazarlama dijitalleşmeden önce de önemliydi, bundan sonra da önemli olacak. Ancak benim açımdan en önemlisi kurumların gerilla pazarlama başlığında aldığı aksiyonlar.
Geleneksel pazarlama yöntemleri etkisini çok uzun yıllar önce kaybetti. Bugün başarılı olmak için doğru zamanda doğru yerde doğru şekilde son kullanıcınızın karşısına çıkmanız ve fark yaratmanız her zamankinden daha çok önemli. Çünkü internet sayesinde rakipleriniz her zamankinden çok daha fazla.
11-Okan Üniversitesinde öğretim görevlisisiniz. Yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak sizin gibi başarılı olmak isteyen genç girişimcilere vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?
Şu an devamlı olarak verdiğim bir ders yok. Okan Üniversitesi’ndeki derslerime de uzunca bir süre önce ara verdim. Umuyorum ki yüz yüze eğitim başladığında Ekstrem Pazarlama dersini vermeye tekrar başlayacağım. Bu konuda birkaç üniversite ile temas halindeyim. Genç girişimcilere acele etmeden, bol bol araştırma yaparak, ilgili alanda mümkünse tecrübe edinerek yola çıkmalarını öneriyorum. Ne kadar çok soru sorar, araştırma yaparlarsa; o kadar az pişmanlık yaşarlar.