Kıskançlık, herhangi bir romantik ilişkide genellikle çekişmeye ve anlaşmazlığa yol açan duygulardan biridir. Bu duygunun bir ilişki üzerinde farklı etkileri olsa da çoğu zaman yıkıcıdır ve belli bir düzeyde ilişkisel kopukluklara neden olabilir.

Kıskançlıkla ilgili en önemli şey, sinsi olma eğiliminde olmasıdır. Bir partnerin ilişkiye yönelik bir tehdit hakkında biraz endişe duymasıyla başlar. Üzerinde durulmazsa, bu hafif endişe hızla kontrolden çıkabilir.

Kıskançlık, işlevsiz ve saldırgan davranışlarla da sonuçlanabilen karmaşık ve yoğun bir duygudur. Bu, geçmişte ilişki partnerleri arasında güvensizlik oluşturan gerçek olaylardan da kaynaklanabilir. Çoğu zaman yaşanan kıskançlık mantıksızdır ve duygusal çatışmaya ve aşırı tepkiye yol açar.

Kıskançlığın Etkileri

İnsanlar birçok nedenden dolayı kıskanabilir ve bunlardan bazıları diğerlerine göre çok daha sağlıklıdır. Gerçek şu ki, kıskançlık duygularının nasıl bir mesajla iletildiğine bağlı olarak, diğer eş onları olumlu şekilde alabilir. Ancak sebep ne olursa olsun bu, ilişkiye zarar verebilecek bir güç haline de gelebilir.

Kıskançlık, eşlerinin ilgisini kaybetmesinden veya sadakatsiz olmasından endişe ettikleri için, kıskanan tarafı aşırı tetikte olamaya da sürükleyebilir. Bu, paranoya, öfke veya öfke gibi farklı biçimlerle ifade edilir. Durum kontrolden çıktığında, insanlar kıskanç partnerden uzaklaşmaya başlayacaklardır. Ne yazık ki, bu beklenen ayrılma, kıskanç partner için bir tür kendi kendini gerçekleştiren kehanet gibi görünebilir. Temelde farklı inanç sistemlerinden

(terk edilme veya yalnızlık korkusu gibi) dolayı ortaya çıkan korku kıskançlığı besleyebileceğinden bu yerinde bir teşhis olabilir. İnsanlar çevresel ipuçlarını yanlış yorumlayabilir ve hatta onlarla hiçbir ilgisi olmayan davranışları aşırı kişiselleştirebilirler.

Böylece kıskanan tarafın bakış açısı oldukça eksik ve çarpık bir hale gelebilir.

Sonuç olarak insanlar eşlerinin davranışlarına karşı aşırı hassas hale gelebilirler. Kıskançlık, insanları aşırı sahiplenici, kontrol edici ve hatta muhtemelen istismarcı yapabilir. Kıskanç bir eş, takıntılı olmaya ve hatta takip etme davranışları sergilemeye başlayabilir. Kıskanç insanlar, başka şeyler hakkında düşünmekte zorlandıkları için bu endişelerle çok fazla uğraşabilirler.

Kıskançlığın herhangi bir ilişkiyi boğabileceği açıktır. Sağlıklı birlikteliklerde aşırı kıskançlık yoktur. Bu durum, tartışmalara, hayal kırıklıklarına ve iki taraf için de genel bir memnuniyetsizliğe neden olabileceğinden, partnerler arasında toksitleşme oluşturabilir. Yüzeyde aşk ya da tutku gibi görünen kıskanç duygulara kendinizi kaptırdığınız an sürüklenmeye devam edersiniz. Aslında gerçek aşk bir bu tür kıskanç ilişkilerde asla yerini bulamaz.

Bir İlişkide Kıskançlık Nasıl Yenilir?

Bir ilişki kıskançlıkla çevrelendiğinde genellikle partnerler arasında iletişim kopuklukları meydana gelir. Böyle bir durumda çiftler yıpranan iletişim bağlarını iyileştirmek ve onarmak için bir şeyler yapabilirler. İletişim hatları yeniden açılmalı, iki taraf da korku ve kaygılarını birbirini suçlamadan, empati kurarak ve ben dili kullanarak paylaşmalıdır.

Her iki taraf da ilişkinin güçlü yanlarına odaklanmalı ve ilk etapta neden birlikte olduklarını hatırlamalıdırlar. İlişkiyi kurtarmak için birlikte, iş birliği içinde çalışmak, güveni bir ilişkiye yeniden ekebilir ve huzuru geri getirebilir.

Bu tip bir durum ile veya farklı sorunlar ile karşı karşıya iseniz buradan profilime ulaşarak benimle online bir görüşme planlayabilirsiniz. Böylece yaşadığınız sorunlar ile ilgili olarak nasıl bir çözüm üretebileceğimize birlikte karar verebiliriz.

Sağlıklı günler dilerim.

Psikolog Esen Meltem Kaplan