
Üniversite Yolculuğuna Gerçekten Hazır mısın?
Bak şimdi, sana klişe şeyler söylemeyeceğim. “Derslerine çalış, iyi bir ortalama yap, zaten hayat kendiliğinden seni bulur” gibi
masalları geç. 2025’teyiz. Hayat eskisi gibi değil. Artık sadece diploma yetmiyor, ortalama yetmiyor. Hatta çoğu zaman onlar en
sonda geliyor. Çünkü oyunun adı değişti: “Kendini göster, bağlantı kur, öne çık!”
Kulüpler mi? Aman boş işler deme!
Hazırlık okuyorsan harika! Hemen kulüplere atla. Birinci sınıftaysan, geç bile kalmış olabilirsin. Kulüpler sadece sosyalleşme yeri
değil, kendini keşfetme alanı. İlk yıl katıldığın bir etkinlikte biriyle tanışırsın, iki yıl sonra o kişi seni bir şirkete önerir. Bak bu
uydurma değil, birebir yaşanmış hikâyelerden.
Hangi kulübe katılsam? İlgi alanın neyse onunla başla. Hiçbir şey bulamazsan organizasyon kulüplerinde görev al.
Etkinliklerde koşturmak, sahne arkası işlerle uğraşmak, CV’ne yazacağın en güçlü deneyimlerden biri olacak.
“Neden beni seçsinler ki?”
Bu soru hepimizin kafasından geçiyor. Çünkü herkesin diploması var. Herkesin bir şekilde “başarı hikâyesi” var. Ama herkes
kendine güvenmiyor. İşte senin farkın burada başlıyor.
Kendine güvenmen gerekiyor. Ve bu güvenin içi dolu olmalı. İşte bu yüzden kulüplere katıl, temsilciliklere başvur, etkinliklerde rol
al. Çünkü o deneyimler seni sıradan bir öğrenci olmaktan çıkarıp, potansiyeli olan bir profesyonele dönüştürüyor. Bu da
işverenlerin ilgisini çekiyor.
“Yeni mezun ama deneyim istiyorlar” diyorsun ya? O deneyimi sen yaratacaksın!
Kariyer siteleri = gizli hazine
Bak şimdi, sana altın değerinde birkaç site bırakıyorum:
• Youthall: Kariyer zirveleri, şirket temsilciliği, sertifikalı online etkinlikler. Ayrıca profil oluşturup kendini gösterebilirsin.
• Toptalent.co: Network ve staj bulmanın ötesinde, “CV nasıl hazırlanır?” gibi konularda içerik cenneti.
• Anbean: Online kariyer günleriyle farkını ortaya koyabileceğin alan.
• Kariyer.net: Evet, klasik ama hâlâ güçlü. Özellikle “Kariyer Kampüste” bölümü çok işine yarayacak.
• 100SCLUP: Üniversite öğrencilerine özel fırsatlar, şirket tanıtımları ve etkinliklere erişim sağlayan bir ağ. Katıl, fark
yarat!
Bu sitelere üye ol, etkinlikleri takip et, fırsatları kaçırma. Hatta öğrenci temsilcisi bile olabilirsin. Neden olmasın?
Not ortalaması meselesi: Evet önemli ama…
Bak, eğer Erasmus ya da yüksek lisans düşünüyorsan ortalaman elbette önemli. Hatta bazı büyük kurumsal firmalar da hâlâ
buna bakıyor. Ama dürüst olayım: Eğer havacılık, akademi ya da yüksek lisans hedefin yoksa, ortalaman düşündüğün kadar
da belirleyici değil.
Elbette “dersleri boşlayın” demiyorum. Ama kendinizi bu konuda hırpalamayın. Gerisi deneyimle tolere edilir. Hele sosyal
yönünüz kuvvetliyse, stajlarda ve mülakatlarda açık ara öne geçersiniz.
Öğrenci asistanlığı: Gizli silah!
Bu çok fazla konuşulmuyor ama öğrenci asistanlığı, akademide ya da okulun işleyişinde fark yaratmak isteyenler için büyük
avantaj. Hem hocalar seni tanır, hem CV’ne güçlü bir şey eklersin. Dahası? O hocalar bir gün sana bir fırsat sunabilir. “Benim
öğrencim, çok çalışkan” dediklerinde, kapılar kendiliğinden açılır.
Üstelik bu işlerde disiplin kazanırsın, zaman yönetimin güçlenir, özgüvenin artar. Daha ne olsun?
İngilizce ve LinkedIn = Vitrinin!
İngilizce, artık sadece bir ders değil, bir geçiş anahtarı.
Yurtdışı stajı mı hayalin? Erasmus? Remote çalışma fırsatları? Global bir şirkette işe girmek mi istiyorsun? O zaman
İngilizceyle aran iyi olmak zorunda.
Ama bak, bu sadece “gramer biliyorum” demekle olmuyor. Konuşman, yazman ve anlaman gerekiyor.
İyi haber: Kimse senden aksanlı cümleler ya da akademik düzey istemiyor. Özgüvenli olman yeterli.
Nereden başlayabilirsin?
• Günde 15-20 dakikalık İngilizce podcast dinle.
• Günlük kelime ezberi yap, özellikle iş dünyasına dair.
• YouTube’da İngilizce sunum videoları izle.
• Dil öğrenme uygulamalarını (Duolingo, EWA, Cake gibi) telefonuna indir.
• Ve çekinmeden konuş. Konuşabildiğin kadar iyisin. Mükemmel olmayı bekleme.
Unutma: Artık çoğu şirket mülakatta İngilizce konuşma pratiği istiyor. Sen “biliyorum ama konuşamıyorum” diyorsan
maalesef eleniyorsun.
İngilizce bilmiyorsan kapılar kapanmıyor ama…
…yavaş açılıyor.
Sen o kapıyı zorlamadan açılmaz. Ve senin gibi binlerce öğrenci var. İngilizce bilen, kendine güvenen, konuşan, yazan.
O yüzden İngilizce bir yük değil, yatırım. Şu an öğrendiğin her şey, yarın CV’ne değil, doğrudan hayatına etki ediyor.
Peki ya LinkedIn?
O da işin dijital tarafı. İngilizce varsa, LinkedIn etkisi katlanır. Çünkü artık LinkedIn üzerinden şirketlerle doğrudan
İngilizce yazışıyorsun. Paylaşımlar yapıyorsun. Uluslararası içerikleri takip ediyorsun.
Ama LinkedIn’i burada uzatmayacağım. Çünkü bu platform, tek başına bir yazıyı hak ediyor.
“Üniversite Öğrencileri için LinkedIn Rehberi” yazısı yolda!
Orada profil oluşturmayı, etkili paylaşım yapmayı, görünür olmayı A’dan Z’ye anlatacağım.
Şimdilik notunu al:
İngilizce + LinkedIn = 2025’te CV’nden önce bakılan iki şey!
Şu an okudukların kafanda yankılandıysa, boşuna değil. Çünkü içinde potansiyel var.
Ve bu potansiyel, sadece okudukça değil; harekete geçtikçe ortaya çıkacak.
Bugün bir karar ver:
• Kulüp başvurusunu yap.
• Youthall’da bir etkinliğe kayıt ol.
• LinkedIn profilini güncelle.
• Bir arkadaşınla birlikte plan yap.
Unutma, büyük başarılar bir anda gelmez. Ama o ilk adım olmazsa, hiçbir şey gelmez.
Haydi şimdi yorumlara yaz:
Hangi kulüple başlayacaksın?
Hangi siteye üye oldun?
Hangi etkinliğe başvurdun?
Yaz, biz de destek olalım.