Bildiğiniz gibi hayatımızın her alanının olmazsa olmazlarından biri de akıllı telefonlar. Her ne kadar bunu inkar etsek de, sosyal medya gerçekten hayatımızda çok önemli bir yere sahip oluyor. Öncelikle sosyal medya nedir, ne işe yarar, bu sorulara bir cevap verip detaylarına inelim.
Nedir bu sosyal medya?
- Düşüncelerimizi, fotoğraflarımızı, videolarımızı, kedi videolarını(!) özgürce paylaşabildiğimiz,
- Ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız veya dünyanın herhangi bir ucundaki birisi ile iletişim kurabildiğimiz,
- Gündemi ve son dakika haberlerini takip edebildiğimiz platformlardır.
Peki sosyal medyadaki biz, gerçekten biz miyiz?
Gelin şimdi başlayalım. Sosyal medyada gerçekten kendimizi mi yansıtıyoruz, yoksa maskelere bürünmüş bir ton insandan farksız mıyız? Bana sorarsanız çoğunluğun sosyal medya platformlarında doğal davrandığını düşünmüyorum. Kendimizi nasıl görmek istiyorsak öyle konumlandırıyoruz. Instagram’a kalsa herkes çok mutlu, herkes eğleniyor.. Eminim başınıza gelmiştir; kötü bir gün geçirmişsinizdir, yatağa uzanıp Instagram’a bakarsınız ve bütün arkadaşlarınız sanki hayatlarında hiçbir kötü şey olmuyor gibi mutlu fotoğraflar paylaşmıştır. Siz de “Benim hayatım neden böyle, ben neden mutlu değilim?” diye düşünüp kendi psikolojinizi altüst etmişsinizdir…
Sosyal medya benim için çok büyük bir mahalle gibi. Herkes kendi kötü yanlarını saklamak, diğerlerinin bir açığını bulmaya çalışıyor. Tıpkı mahallelerde çamaşır asarken sürekli kim geçiyor, bu nereye gidiyor diye bakan, mahallenin nabzını tutan teyzeler gibi… Bu teyzelerden birisi sizi “stalklayan”, yani sürekli takip eden eski sevgiliniz olabilir, çevrenizde yüzünüze gülen ama sizin kötülüğünüzü isteyen “arkadaşlarınız” olabilir. O yüzden bu mahalle gerçekten tehlikeli, dikkatli olun.
Sosyal medyaya gerçekten bağımlı mıyım?
- Uyanır uyanmaz ilk işiniz elinize telefonu alıp, “Ben uyurken neler oldu acaba” düşüncesiyle, yaklaşık 20 dakika yataktan kalkmadan sosyal medyada geziniyorsanız,
- Sosyal medya platformlarına günde 2 saatten fazla zaman harcıyorsanız,
- İnternetsiz kaldığınızda stres olup paniğe kapılıyorsanız,Canınız sıkıldığında ilk işiniz telefonu açıp profilinizi 2 saniyede bir yenilemek oluyorsa, büyük ihtimalle siz de sosyal medya bağımlısısınız.
Peki bu durumdan memnun musunuz? Sanmıyorum. Gelelim bu durumdan nasıl kurtulacağımıza…
İlk olarak sosyal medyayı bilinçli kullanmalı, o bizden değil biz ondan faydalanmalıyız.
Kendinize bir sınır (bugün 1 saatten fazla sosyal medyada vakit geçirmeyeceğim) koyun ve uymaya çalışın.
Bildirimlerinizi sessize alın, her bildirim geldiğinde telefonu elinize almaktan kurtulun.
Kendinize haftada bir gün belirleyin o gün tamamen sosyal medya ile bağlantınızı kesin. Sabah erkenden kalkın, dışarı çıkın, yürüyüş yapın, kitap okuyun.. Eminim kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.
Sosyal medya ve veri güvenliği
İnternette verilerimizin korunmasına özen göstermeliyiz. Basit gibi görünse de dikkatsiz davranışlarımız başımıza çok büyük olaylar açabilir. Sosyal medya siteleri sizi ailenizden daha iyi tanıyor olabilir.
Cambrigde Analitica’nın kullandığı yönteme göre Facebook’ta bir kişinin beğendikleri, yani “beğenileri” sayesinde o insanı tanıyabilirsiniz. Örneğin bir kişinin 10 “beğenisi” ile eğilimleri belirlenir, 70 “beğenisi” ile o kişi yakın bir dost gibi analiz edilebilir ve 250 “beğenisi” ile onu en yakın aile bireyi kadar tanıyabilirsiniz. Korkutucu geliyor değil mi? Gelin bir de kendi hayatımızdan bir örnek verelim.
Eminim siz de yaşamışsınızdır, arkadaşınızla kediniz hakkında konuşuyorsunuz, sohbet koyu gülüyorsunuz, eğleniyorsunuz. O sırada elinize telefonu alıp Facebook’ta gezinmeye başlıyorsunuz ve ne görseniz beğenirsiniz? Bütün Facebook reklamlarınızın yerini kedi oyuncakları, petshoplar, kedi mamaları almış… Şaşırmamak elde değil, verilerimiz güvende mi?, Dinleniyor muyuz, yoksa Analitica’nın kullandığı yöntem bir kedi sahibi olduğumuzu da mı tahmin ediyor? Sosyal medyayı, bu soruları göz önünde bulundurarak kullanmak gerekiyor bence…