Dünya bir sirk.
Gösteriş, eğlence, güldürü, ihtişam, hayranlık… Kimileri gösterinin parçası, kimileri yalnızca seyirci…
Ben sirkteki filim.
Her gün plastik hortumlarla ve tanzikli suyla yıkanıp parlatılıyorum.
Oysa benim hortumum var ama ne için kullandığımı unutuyorum.
Kalabalık içinde beni süslü giydiriyorlar.
Kalabalıkların bakması için güzel görünmeliyim.
Bazen beni soğuk ve karanlık bir yerde bırakıyorlar, sessizlik oluyor.
Bazen de sıcak ve çok aydınlık, öyle ki üzerime ışıklar tutuyorlar.
Bedenimin ve aklımın anlam veremediği bir dengesizlik bu.
Bünyem buna savunmasız kalıyor.
Ben sirkteki filim.
Bu yüzden acıktığımda değil hak ettiğimde yemek yiyebilirim.
Beni açlıkla terbiye etmeleri gerekiyormuş.
Terbiye sanırım verilen komutlara uymak.
Ben sirkteki filim.
Eli kırbaçlı kimselerden korkup onların istediklerini yapıyorum.
Eğitilmem de gerekiyormuş, korkuyla da sınırlarımın çizilmesi.
Beni acıyla eğitiyorlar ve eğitim acıya karşı gösterdiğim direnç.
Öğrenmek de varmış ama aklım olmadığını söylüyorlar.
Ben sadece sirkteki filim ve benden istenileni yapıyorum.