Toyanc Yazgan
Nil Madi, Robert Kollejini bitirdikten sonra, Koç Üniversitesinde Psikoloji ve İşletme Yönetimi eğitiminin ardından, bir finans şirketinde planlama ve strateji alanlarında deneyim kazandı. Daha sonra aile şirketi olan Altis Danışmalık’ta yönetici olarak çalışmalarına devam etmektedir. Şirkette bir kadın girişimci olarak başarıyla ilerliyor.
Nasıl başladı girişimcilik hikayeniz ve neden böyle bir konuda hizmet vermeyi tercih ettiniz?
Bankacılık sektöründe bir müddet çalıştım. Bu iş beni ben yapan bir iş değildi. Bu sebeple kendi sevdiğim işi yapmak istiyordum. Okul yıllarından beri aile şirketine ortaktım. Daha sonra bankacılık sektöründen istifa ettim. Kendi işim dışında başka danışmanlık şirketinden iş teklifi aldım. O işi bir süre yürüttükten sonra sırf kendi işime odaklandım. Danışmanlık şirketimizin mevcut durumundan daha ileri bir seviyeye gelmesini sağlamak amacıyla yeni çözümler geliştirmeye odaklandım. Bunun için farklı alanlarda ne yapılabilir onun araştırmasını yaparak işimi daha geniş alanlara yaymaya çalıştım.
Girişimciliğinizin ilk yıllarından bu yana nasıl bir gelişme süreci yaşadınız? Neleri hedeflemiştiniz ve bunlar gerçekleşti mi?
İlk hedefim mevcutu büyütmekti. Daha sonra başka hedefler devreye giriyor. Tahminimin ötesinde yeni çevre edindim. Farklı network gruplarına girdim. Farklı insanlarla tanıştım. Gerek okulda gerekse kurumsal şirkette çalışmak fanus hayatı gibi bir hayat. Böyle ortamda iş tecrübesi elde etmek mümkün değil. Bunu aşmak için ve yeni hedefler oluşturmak için farklı çevrelerle iletişim kurarak yeni fikirler edindim. Böylece danışmanlık alanında bu fikirleri uygulama fırsatı bularak iş alanımı genişlettim.
Çok çalışmak mutlaka çok önemli. Ama çalışma ile birlikte dönüm noktalarını oluşturan şanslar vardır her başarı hikayesinin oluşmasında. Sizin en büyük ve en önemli şanslarınız nelerdi?
Çok çalışmaktan ziyade verimli çalışmaktan yanayım. Günde 8 saat çılgınlar gibi çalışmıyorum. 4-5 saat verimli çalışarak işimi zamanında bitiririm. Eğitim ve Organisazyon işleri ile ilgilendiğim için her yerden çalışma imkanı sağlıyabiliyorum. Benim en büyük şansım iyi ve doğru insanlarla karşılaşmak oldu.
Yapılan çalışmalarda, kadın girişimciler özel hayatlarıyla çalışma hayatları arasındaki bir rol ikileminden bahsetmişler, girişimci olmanın sosyal, kişisel ve ekonomik anlamda kendilerini daha iyi seviyeye getirdiğini, ancak aile yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirtiyorlar. Bunun gibi sorunlarla sizde karşılaştınız mı?
İş hayatında denge çok önemli. İleride evli ve çocuğum olduğunda bu dengeyi sağlamak için daha özerk ve esnek çalışma saatleriyle bu dengeyi sağlayacağıma inanıyorum. Sosyal çevre açısından eskiye göre hem daha rahatım hem de daha rahat değilim. Belli sorumluluklarım var.
Girişimci olduğunuza pişman oldunuz mu hiç? Keşke maaşlı, mesaili bir işle çalışma yaşamım devam etseydi dediğiniz oldu mu?
Geçtiğimiz ay öyle bir şey içimden geçti. Özellikle yılsonu işlemleri sırasında ama daha sonra düşündüm özlemediğimi anladım. Maaşlı çalıştığım işlerde kendimi o işe uygun hissetmiyordum. Kendim için bişey yaptığımı hissettiğim için bu işte daha çok mutlu ve verimliyim. Risk mi garanti mi? Ben risk almayı seviyorum.
Girişim Erkekler başarılı olduklarında hak ettikleri, kadınlar başarılı olduklarında arkasında kim olduğu düşünülür genelde bizim kültürümüzde. İki kültürü kıyasladığımızda, sizin başarılarınız karşısında yaklaşımlar ve tepkiler nasıldı? Ve kadın olmak avantaj mı sizce? Yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak girişimci olan ve olmak isteyen kadınlara vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Bu tabii ki sektörden sektöre değişiyor. İşi biraz daha büyütmek danışmanlık şirketini daha iyi bir noktaya getirmek için kadın yönetici olmanın dezavantajını çok çektim. Yaşım genç olduğu için girdiğim ortamlarda bazı soru işaretleri olabiliyor. Bunları aşmak için çaba gösteriyorum. Kendimi ifade ettiğimde üstesinden geliyorum.
Kadın girişimciler için sektör çok önemli kendinize güvendiğiniz, bildiğiniz, deneyimleriniz doğrultusunda ilerleme kaydedersiniz.
Heyecanla cesaretle girişimciliği bir tutmayın. Girişimcilik zor heyecanla, hevesle yapılacak birşey değil. Kendi işinizin sahibi oluyorsunuz ve riskler alıyorsunuz. Dolayısıyla emin adım atmak çok önemli. İnandığı ve gerçekten emin olacağı ve gerçekten ihtiyaç olunan bir alanla ilgilenmelerini tavsiye ederim. Birçok kapanan şirketler var bu yüzden talebi karşılayan bir girişim olmalıdır. İnsanları tanımalılar. Yaşadığımız toplumu iyi analiz etmeliyiz.
