- Fütürizm konusunu ve sizin için ne ifade ettiğinden başlayalım. Geleceği incelemek neden bu kadar önemli?
Geleceği incelemek neden önemli bizim nasıl bir geleceğe hazır olmamız açısından önemli. Birey olarak önemsediğimiz bir şey tabi sonra ailemiz, çalıştığımız ve hizmet ettiğimiz kurum sonra içinde yaşadığımız topluluk için önemlidir. Bizim hayatımızda ne değişecek bugün ortaya çıkmış önemli sinyaller gelecek 10-20 yıl içinde nelerin değişebileceğini bize getiriyor. Bu konuda bilgili olursak daha hazır oluruz. Aslında temel olarak füturizm konusuna bakışımız veya bu konuda çalışıyor olmamızın nedeni bu. Şimdi örnekle anlatmak gerekirse dünyadaki bir sürü insan belki 50 yıldır fosil yakıt kaynaklarının birgün gelip sona ericeğini biliyor, fakat bir grup insan ya da çoğunluk birgün bu biticek bir başka dünya savaşı çıkacak diye düşünürken bir grup da ben bu konuda alternatifler olusturabilirmiyim üzerine çalışıyor. Başka bir alternatifle yada daha temiz bir alternatif ile insanlık için iyi bir şey yapabilir miyim? Aslında temelde 2.grup olarak bahsettiğimiz fütüristlerdir.
- Futuristlerin en önemli özellikleri nelerdir?
En önemli özellik merak, bu konuda çalışan insanların ortak özelliklerine bakacak olursak niye fütürist olmuşlar bu tür çalışmalara nasıl ilgi duymuşlar çoğunluğunun başlangıç noktası merak benim hayatımda ne değişicek ailemin hayatında ne değişecek, çocuklarım nasıl bir geleceğe sahip olacak ve onlar nasıl hazır olmalı, şirketim, devletim, ülkem, nasıl hazır olmalı bu konuda düşünerek bu konuda merak ederek başlamış herşey.
- Futuristler derneğinden biraz bahsedermisiniz? Dernek olarak neler yapıyorsunuz? Projeleriniz nelerdir?
Fütüristler derneği olarak aşağı yukarı 11-12 yıldır varız. Türkiyenin iyi girişimcilerinden Alphan Manas tarafından kuruldu. Onunla beraber Türkiye’nin vizyoner iş insanları ve akademisyenleri tarafından 11-12 yıldır Türkiye’de gelecek planları, gelecek senaryosunda bilgilendirmeye gayret ediyoruz. Diğer taraftan da organik bağımız var.Dünya da da fütüristlerin bir araya geldiği bir örgüt var. O da Word Future Society biz aynı zamanda onun üyesiyiz. Burası da resmi olarak Türkiye’deki dernek de Word Future Society üyesi. İstanbul dışında Ankara ve Adanada subemiz var.
- Dünyanın değişimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Gelecekte nereye doğru gidiyoruz?
Değişim insanlık tarihine baktığınız zaman hiç olmadığı kadar hızlı 300-400 yıllık olan değişimler şimdi 20 yıla sığıyor. Dolayısıyla fütüristlerin işi zor bundan 50 yıl önceye bakınca 30 sene sonra bu olacak deyip kenara oturup beklemek mümkünmüş. Şimdi 10 yıl sonra bu olacak dediğimizde bakıyorsunuz birkaç yıl içinde olmuş ya da dünya insanlık yönünü bambaşka yöne döndürmüş o yüzden fütüristlerin işi her geçen gün biraz daha zor. Ancak teknoloji sayesinde artık değişim her alanda. Bundan 30 yıl önceye bakınca teknoloji başlı başına bir alandı. Özellikle şirketler için şimdi ise teknolojinin dokunmadığı bir alan yok. Gıda desek gıdanın içinde de teknoloji var. Sağlık desek onun içinde teknoloji var. Ulaşım bugün teknoloji sayesinde daha erişilebilir, daha ucuz, daha demokratik. Bunun gibi pek çok örnek var. Dolayısıyla insanlık tarihi boyunca yaşamadığı değişimin henüz başında bugün geldiğimiz noktada bundan 30-40 bilemediniz 50 sene sonraya baktığımızda çalışma alışkanlıklarımız tümüyle değişmiş olacak. Yaşama alışkanlıklarımız, evlerimiz ofislerimiz üstümüzdeki çatı bu çatı içindeki alışkanlıklarımız tamamen değişmiş olacak. Eğitim dediğimiz şey okul anlayışımız tamamen değişmiş olacak. Tatil yapma, seyahat etme alışkanlıklarımız değişmiş olacak. Parayla olan ilişkimiz değişmiş olacak. Devletlerin hayatımızdaki rolü değişiyor. Sınırlar olmadan bir yaşam istiyor insanlık. Pasaporta bile ihtiyacımız olmayacak. Dünya vatandaşı olmak belki dünyalı olmak yeterli diyebileceğimiz bir değişim dönemindeyiz.
- Teknolojinin insanı kontrolü etmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bugün de insan bir sürü şeyden etkileniyor. Çevresinden etkileniyor. Aynı odada iki insan bir konuşmanın içinde birbirinden farlı şeyler anlıyorlar. Bir film izliyoruz. Çıktığımızda birbirimizden farklı görüşlere sahip oluyoruz. Bir kitap okuyoruz siz kendi öykünüzle birleştiriyorsunuz, ben kendi öykümle birleştiriyorum. Aynı insanı siz çok seviyorsunuz, ben çok sevmiyorum. İnsan duygusal yapısı gereği manipüle edilmeye açık bir canlı, burada söz ettiğimiz mekanik bir manipülasyon ilaçla elektronikle şunla bunla evet mümkün olabilir. Ama bugün dünyaya baktığımız zaman insanın hayatını kötü etkileyecek o kadar çok şey var ki bunları nasıl kullandığımızla ilgili döner dolaşır bu hep dinamit öyküsüne gelir ya, dinamiti bulan adam başka insan öldürsün diye bulmadı. Ama insanlık bunu kötü başka bir amaçla kullanmak için yaptı. Ama insanlık bir süre bunu kötü bir şey için kullanıyor. Bakınca bugün insanlık enerji ihtiyacı için petrol, benzine 700 milyar dolar para harcıyor, senede. Dönüyor barış olsun diye silaha 1,6 trilyon dolar para ayırıyor. Böyle bakınca zaten insandan daha tehlikeli bir canlı yok. İnsanlık hakikaten bir başkasına zarar vermemeyi düşünüyor ve normal yaşamayı düşünüyor olsaydı her yıl 1,6 trilyon dolar silaha veriyor olmazdık. Bunun için büyük bir endüstri kuruyor olmazdık. O yüzden de ben bu güne kadar olanların içinde yeteri kadar tehlike olduğunu bundan sonra da olacakların arkasında evet tehlike getirdiğini ama daha büyük tehlike getirdiğini düşünmüyorum. Bir taraftan da teknoloji artık hayatımızın içinde ve yapay zeka dediğimiz büyük bir zenginlikle beraber yaşıyor olacağız ki suça karışmak isteyen insanları davranışlarından öngörüyor duruma geliyor olacağız. Şehirlerde milyonlarca kamera var. Dolayısıyla bir miktar caydırıcılık açısından önlem almış durumdayız. Çok süratli giden, hiç olmadığı yerlerde hareket eden, banka hesaplarındaki para hareketleri olağan dışı olan insanları artık bir noktada izlemek ve tespit etmek, belki yakalamak mümkün. Tabii ki istihbarat teşkilatları bugün çıkıp her gün ben şu kadar olayla ilgili istihbarat aldım bunları önledim demiyor. Duruşu gereği zaten kendisini ifşa etmemeli. Dolayısıyla orada bir başarı öyküsü anlatamıyor. Ama bugün teknoloji bütün bunları sağlıyor. Arama motorlarına bakın hani ben bomba nasıl yapılır? Diye merak edip ararsam, birileri tarafından görülüyor. Bunu birkaç kişi yapıyorsa onları arayan ihtiyacı olan malzemeyi online buluyorsa o zaman bu takip edilebilir de bir şey aslında bir taraftan teknoloji bugüne kadar hiç olmadığı kadar da şeffaflık getiriyor. Bizim orda odağımızın şu olması lazım bir sürü şey gelişiyor bir sürü yeni teknoloji çıkıyor. Her gün en az bir yenilikten bahsediyoruz. Biz bunları kendimiz için insanlık için iyi kullanacağız. Odağımız hep bu tarafta olmalı.
- Geleceğin trendleri neler olucak? Ülkemiz olarak trendleri kaçırdık mı?
Bıçak sırtı bir yerdeyiz açıkçası bir tarafa gidersek aşağı düşeceğiz gibi görünüyor. Türkiye için önemli bir seçim yapma zamanı Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir karar vermesi çok daha stratejik hareket ediyor olması lazım. Şimdi Dünya da bir sürü şey değişiyor. İnsan ömrü uzuyor. Geleceği en çok etkileyecek konulardan bir tanesi 100-150 yıl önceye baktığımızda ortalama 60-65 yaş yaşam süresi konuşuluyorken şimdi 80 yaş civarı konuşuluyor. Japonya gibi ülkelerde 100’lü yaşlara doğru getirdiler. Dolayısıyla şu aşikâr ki her 10 yılda ortalama 2,5 yıl ortalama yaşam süresi artıyor. Şimdi öyle olunca bu şu demek bir 50 yıl sonra 100 – 110 yaşında insanlar normal o zaman bu şu demek aynı aileden 4 kuşak bir arada yaşıyor olabilir. Daha da önemlisi 60-65 yaşındaki insanları emekli ediyoruz. 80-100 yaşına kadar yaşayacak insanlar için emeklilik başka türlü bir kavram olacak. O yüzden de 100-120 yıl yaşayacaksak içine 2 kariyer sığdırmak gerekecek. Dolayısıyla da 1.emeklilik 2.emeklilik dönemi dolayısıyla mevcut yapıya baktığımız zaman iş hayatındaki çalışanların, emekliliklere bakacak sistem oluşturması mümkün değil.
- Bizden de Dünya çapında markalar çıkabilir mi? Şirketlere ve girişimcilere geleceğe dönük vizyonları doğrultusunda neler tavsiye edersiniz?
Bizden de dünya çapında şirketler çıkar. Türkiye’deki bireyler Dünya’daki aynı yaştaki bireylerden daha becerikli. Çünkü Türkiye’de doğunca ve yaşayınca 40 yaşına gelinceye kadar ortalama 2-3 tane ekonomik kriz yaşamış oluyorsunuz. Bu da sizi çok daha becerikli bir hayata hazırlıyor. Bu insanlar Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika Kanada’ya gittiklerinde orada benzer ailelerden gelmiş insanlardan daha becerikliler zor koşullar nedeniyle. Çünkü bizde böyle şirketlere baktığımızda herkes işin her şeyini bilir dünyada ise bir bölümünü bilir. Bizde muhasebedeki adam üretim tarafını bilebilir. Çünkü orada bir şey aksamıştır ve oraya müdahale etmiştir. Dolayısıyla bu bir fırsat bizim için. Madem bu kadar multifonksiyonel bir topluluk olmuşuz burada ki yeteneğimizi ihraç edelim. Bütün dünyaya bakın, bugün dünyada bir sürü şirkette Hp, Coca Cola, Pepsi, Shell, Microsoft ve intel’de Türkiye’de çalışmış Dünyanın başka yerlerinde yöneticilik yapan başarılı insanlar var. Demek ki bizim burada bir cevherimiz var. O dünyanın işine yarıyor. Onu kullanmamız lazım şimdi, Türkler akıllı insanlar, Sadece doğru yönlendirilmiyorlar. Aklımız biraz kurnazlığa çalışıyor. Onu dünya çapında etik tornasından geçirirsek o zaman gerçekten çok başarılı işler çıkabilir. Burada bir şeyler yaptım demek lazım, dünya markası olmak için gerçekten böyle bir hayal kurmak lazım, bu ürünü bütün dünyaya satabileceğim demek lazım.
- Startup ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Futurist olarak geleceği şekillendirmesi açısından önemi nelerdir? Türkiyede bu konuda neler yapılabilir?
Türkiye de startup ile ilgili çok çalışma var. Çoğu startup küçük hayal kuruyor. Daha büyük hayaller kuran startup’a ihtiyacımız var. Başarılı işler var, yemek sepeti gibi. Bunların sayısını arttırmamız lazım Türkiye’nin her yıl 2 milyondan fazla insana iş imkânı sağlaması lazım. Mevcut sistem mevcut şirketler altyapısı 1-1.2 milyon insana iş imkanı sağlıyor. O yüzden bizim startuplara ihtiyacımız var. Birde oturmuş kurumlarda şirketlerde büyük holdinglerde bir şeyleri değiştirmek çok güç ve zaman alıyor. Oysa startuplar küçük kıvrak şirketler her şeye uyum sağlayabilirler. Bugün bu ofiste çalışabilirler. Yarın bir plazaya taşınırlar öbür gün teknoloji merkezinde çalışırlar. Küçük ve esnek yapılar, daha heyecanlılar, enerjileri daha yüksek o yüzden ben bu konuya çok inanıyorum.
- Gelecekte insan yaşamı nasıl şekillenecek? İnsanlığın Uzayda koloni kurma düşüncesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ben buna çok inanıyorum. Tahmin ediyorum 2030 gibi küçük çekirdek bir grup yaşama başlıyor olacak. 2020’den itibaren uzaya seyahati kavramı hayatımızda olacak. İlk başta başlangıçta oluğu gibi bu işler biraz pahalı zengin insanların erişebileceği bir hizmetken, zaman içinde bakacağız ki her gün İstanbul gibi bir yerden aya gitme fırsatı var. Ben buna insanların alternatif çözüm olarak da yaklaştıklarına inanıyorum. Çünkü oralarda bir sürü kaynak var. Dünya’ya bir alternatif oluşturmaya kimi eksiklerini gidermek için evrenin başka yerlerindeki yaşamları keşfetmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Eğer Mars’a gitmeyi düşünmesek belki de şunu yapamayacağız. Şu an hayatımızda ki bir sürü teknoloji, bir sürü kolaylık, birisi aya gitmek için uğraşırken ortaya çıktı. Telsizler, mobil telefonlar, mikrodalga fırın v.b. Bu durumda da bazı meslekler yok olacak. Yeni meslekler ortaya çıkacak.
- Yapay zekanın gelecekte insanlık için tehlike oluşturabileceğini düşünüyor musunuz?
Politikayı, siyaseti robotlara, akıllı sistemlere devretsek. Rüşvet yemezler adam kayırmazlar hemşericilik olmaz falan filan… Bütün bunlar daha açık daha şeffaf bir sistem zorunluluğu getiriyor. Yapay zeka dünya da ticareti de büyütecek. Çünkü insanoğlu bir sürü kaynağını aslında yeterince efektif olmayan işlerde değerlendiriyor. Para kaybediyor. Daha çok zamanımız daha çok paramız olabilir yapay zeka sayesinde. Daha sağlıklı yaşıyor olabiliriz. Dolayısıyla ilaç için daha az para harcıyor olabiliriz. Bununla beraber gelebilecek başka bir sürü şey var. Hukuk konularını kolay çözebiliriz. Kamudaki işlerimizi bürokrasiyi kısaltabiliriz. Çok ciddi miktarda insanın işini robotlar ve yapay zeka alacak. Kabaca baktığımızda 2030’a kadar 2 milyar insanın işini bir robot bir makine yapacak veyahut öyle bir ihtiyaç olmayacak. Bir şirkette bir kimsenin fatura kesmesine ihtiyaç olmayacak. Çünkü mal hareket etmiş mi, müşteriye ulaşmış mı bunu sistem karşılıklı konuşarak çözüyor olacak. Blockchain gibi teknolojiler bunları getiriyor. Dünyanın her bir yerinde tek bir defter üzerinden çalışıyor olacağız.
- Teknoloji ile birlikte gelecekte günlük yaşantımız nasıl şekillenecek?
Bundan 15-20 önceye kadar gittiğimizde Forbes dergisine baktığımızda listesinde henüz çıkalı 5 yıl olmuş bir şirket göremiyorduk. Artık teknoloji bunu mümkün kılıyor. Bildiğimiz her şeyi değiştiriyor. İşte Airbnb çıkıyor. 75 yıldır otel açan işleten Hilton’dan daha fazla oda satıyor. Taksi tarafında Uber yapıyor. Başka böyle bir sürü örnekler var. Eğitim şirketleri var, Apple var, Google var. 2050 yılında dünyanın en büyük şirketi kim olur hiçbirimiz bilmiyoruz. Her an değişebilir. 2044 yılında da kurulmuş olabilir. Kurulduğu anda Dünyayı değiştirecek gelişmelere neden olabilir. Dolayısıyla müthiş hızlı değişiklerden bahsediyoruz. Eğitim değişiyor. Şimdi çocuklar eğitimle geleceğe hazırlanmak istiyorlar. O yüzden de mevcut okul yapısı tümden değiştirilmek zorunda. Türkiye burada nerede. Bu konuda ciddi eksikliler var. Bütün toplum elbirliğiyle Cumhuriyetin kuruluşunda yaptığımız gibi bazı şeyleri kol kola girip değiştirmemiz lazım. Eski köye yeni adet getiririz dememiz lazım. İcat çıkarırız dememiz lazım. Bir de büyük hayaller kurmayı öğretmemiz lazım. Birbirimizi bu konuda teşvik etmemiz lazım. Bu ebeveynler için de olmalı. Çocuk bu çemberlerle başlamıyor hayata yürümeye çalışıyor sürekli düşüyor ama yine kalkıyor. Sizin benim yaşımda olsa öyle 30 kere düştükten sonra tövbe bu yürüme iş çok zormuş der bırakırdık zaten. Ama bu yürümek zormuş deyip bırakan çocuk yok. Dolayısıyla aslında insanoğlu büyüdükçe kendine bariyerler oluşturmaya başlıyor. Buna Aile sebep oluyor, buna okul sebep oluyor, buna çevre sebep oluyor, buna devlet sebep oluyor vesaire. Bizim bunda büyük bir değişikliğe ihtiyacımız var. Okul hayatımızda öğrendiğimiz jeopolitik konum olarak avantajımız var. Bunu havacılıkta yaptık. Türk hava yolları Dünyanın önde gelen hava yolları şirketlerinden bir tanesi. Thy sayesinde dünyayı birbirine bağlıyoruz. Ekonomi, ticareti, iş hayatını, parayı, eğitimi de bağlamamız lazım. New York ’da yaşayanların 2/3 Amerika kıtasında doğmayan insanlar. Çeşitlilik bize birçok şey kazandıracak. Fakat göçmenlerin belli kriterlerle sisteme uyumunu sağlayacak bir takım mekaniklerin olması lazım. Bizim çeşitlilik katmamız lazım hayatımıza. İş yaparken sadece Türkiye 70 milyon kişiye ürün satmaktan daha büyük hayaller kuruyor olmamız lazım. Nasıl 1 milyar, 3 milyar insana satarız diye düşünmemiz lazım. Türkiye olarak bizim iletişime daha açık olmamız lazım. Eski bazı alışkanlıklarımızı tümden çöpe atıp yepyeni bir adım atmamız lazım. Daha büyük hayaller kurmamız lazım.
- Gelecekte yaşam alışkanlıklarımız nasıl olucak? Günlük yaşantımızda neler değişecek?
Artık bir adrese gitme zorunluluğu yok. Dünyanın her hangi bir yerinden bilgisayarımızla, tabletimizle bağlanıp çalışıyoruz. Telefonlarımızla irtibat kuruyoruz. Başka bir sürü akıllı mesajlaşma özelliğimiz var. Teknoloji bize büyük bir özgürlük getiriyor. İlerde otonom araçlar olduğunda ehliyet alma gibi bir zorunluluk olmayacak. Mutfaklar daha akıllı hale gelecek. Evlerimiz değişiyor. Evlerimiz daha akıllı oluyor. Daha çevreci yaşıyoruz. Enerjiyi kullanma alışkanlığımız değişiyor. Aynı miktar yakıt ile 5 kat daha yol alıyoruz.
- Gelecekte enerji daha etkin nasıl kullanılabilir?
Enerji depolanması konusunda Türkiye olarak şirketler kuralım. Bütün Dünyaya teknoloji satalım.
- Geleceğin meslekleri nelerdir?
Çok büyük sinyaller var bu konuda. Genetik konusunda büyük gelişmeler olacak. Tıp hiçbir zaman varlığını yitirmeyecek. Biraz şekil değiştirecek chip takarsak, cyborg alanında deneyimli doktorlara ihtiyacımız olacak. Bilgi bu kadar çoksa herkes bilgiye erişiyorsa o zaman hukukun yeri daha kritik. Şimdi entelektüel haklar. Tıpta da, hukukta da birinci seviyede danışmanlık işini robotlar verecek. Başınız ağrıyor, ateşinize baksın, nefesinizi dinlesin şimdi robot bunları yapabilir. Hatta doktora bile gitmenize gerek yok. Telefonunuzdan bakarak söyler. Daha sonra der seni bir uzmanın görmesi lazım. Basit işlerin hepsini elektronik sistemler yapıyor olabilir. Mühendislik alanında, enerji ile ilgili konularda, sağlıkla, hukukla ilgili konularda çokça fırsat olacağı aşikar. Bir taraftan teknoloji önemli bundan 30-40 yıl sonra kod yazmak. Şu meslekler gelecek demek gerçekten güç. Chip teknolojisi olağanüstü hızla ilerliyor.
- Gelecekte ulaşım nasıl olacak?
Ulaşım değişiyor. Sadece otonom otomobiller ile değişmiyor. Otonom kamyonlardan, otonom uçaklardan bahsediyoruz. Şoförü olmayan, pilotu olmayan araçlardan bahsediyoruz. Sadece bu bile dünyada bildiğimiz bir sürü şeyi değiştirecek. Örneğin 2025 yılında Amerika için 240 milyon otomobil öngörüsü var. Bu sebeple otonom olanlar mesela ben gün de 5 saat, siz 3 saat kullanıyorsunuz ikimizin de ayrı ayrı arabası var. Oysa kaba bir hesapla 7 kişi tek bir aracı paylaşabilirler. Ben sabah işe gelmek için kullanırım. Siz başka bir toplantıya gitmek için kullanırsınız. Bir başkası akşam eğlenmeye gitmek için, vardiyasına gitmek için kullanıyor olabilir. Dolayısıyla bir tane araba 7 kişinin ihtiyacını karşılayabilir. Böyle baktığımız zaman yine Amerika için 2045 yılındaki otomobil sayısı 44 milyon tane olacağı tahmin ediliyor. Otonom uçaklarla daha az risk her şeyin otomize olduğu çok daha efektif çalışan sistemlere doğru gidiyoruz. Bu sayede daha az işgücü ile bunu yapabiliyor olabiliriz. Otomobilde mülkiyet kavramı tamamen değişecek.