Toyanc Yazgan
Bilgen Aldan, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliğinden mezun olduktan sonra, Sabancı Üniversitesi İşletme ve Yönetim üzerine Yüksek Lisans yapmıştır. Massachusetts Teknoloji Üniversitesinde Liderlik ve Strateji programının ardından, İstanbul Bilgi Üniversitesinde Pazarlama alanında doktora programını bitirmiştir. Bilgen Aldan, kariyerine Garanti Bankası’nda garanti.com.tr ve Garanti CepBank’tan sorumlu ürün müdürü olarak başladı. Daha sonra Turkcell bünyesinde; turkcell-im, Mobil İnternet ve 3G gibi ürünlerin lansman ve pazarlama çalışmalarını yürüttükten sonra, Akbank’ta Akbank Direkt ve Pazarlama Müdürü, n11.com’da ve DMS’de Chief Marketing Officer (CMO) olarak görev yaptı. Doğuş Grubu’nun Doğuş Müşteri Sistemleri’nin pazarlama çalışmalarından sorumluydu. 12 Haziran 2017 tarihi itibarıyla Mynet.com’da CEO olarak görevine başladı.
Henüz üniversite mezunu olmayan gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Üniversite günümüzde sadece okunan bölümden, girilen derslerden ibaret değil. Bireye sosyal açıdan kazandırdıkları, orada oluşturulan çevre, henüz öğrenciyken iş hayatıyla yapılabilen temaslar artık son derece önemli. Örneğin staj çalışmaları, iş hayatıyla tanışma ve network oluşturmaya başlamanın ilk adımı. Bu noktada farklı departmanlarda yapılan stajlar gençlere büyük katkı sağlayacaktır.
Okul hayatı devam eden gençler için ilk tavsiyem, okulla yetinmeyerek kendilerini hem network hem de ilgi alanları konusunda geliştirmeleri olacaktır. Bunun için elbette önce kendi iç dünyalarına doğru bir yolculuğa çıkarak, gerçekte ne yapmak istediklerini ve hangi konularda başarılı/başarısız olduklarını dürüstçe tespit etmeleri gerekiyor.
Bunu belirledikten sonra, dijital dünyada, girişimcilik ekosisteminde ve internette zengin kaynaklar mevcut. Buralardaki eğitimlerin kayda değer bir bölümü ücretsiz. Gençler bu tür eğitimler alabilir, kendi network’lerini geliştirip, yatırımcı platformlarına ulaşabilirler. Türkiye’de çok parlak ve zeki gençler yetişiyor. Bu gençler teknolojinin içinden geliyor, daha önceki nesiller gibi teknolojiyi sonradan benimseme gibi bir süreçten geçmiyorlar. Bunu kendi avantajlarına kullanmalarını, “dijital native” bireyler olarak yapabileceklerinin en iyisini yapmalarını ve kendilerini hedefledikleri kariyer yolunda diğerlerinden ayıracak özelliklerini parlatmalarını önerebilirim.
Yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak sizin gibi başarılı olmak isteyenlere vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Teknolojiyle birlikte dünya da hızlı bir dönüşümden geçiyor. Herhangi bir alanda sahip olduğunuz bilgi birkaç yıl içinde geçerliliğini yitirebiliyor. Bu hızlı dönüşüme ayak uydurmak, merak unsurunu her daim koruyarak, tutku ve özveriyle çalışmak, başarılı olmanın olmazsa olmaz bileşenlerinden biri…
Değişime hızlı adapte olabilmek için de bireyin kendini sürekli geliştirmesi, hangi konum ve mevkide bulunursa bulunsun her zaman kişisel olarak yapabileceğinin en iyisini hedeflemesi ve bunu geçmek için çalışması gerekiyor. Hayatta artık her şeyin bir kısayolu, yani “F1”i var. O yüzden asıl mühim olan sizin ne istediğiniz. Hayatın neresinde durmayı planladığınız, hangi yönlerinizi geliştirmek istediğiniz.
Eğer bir şirket yapısından söz ediyorsak, tüm süreçlerin titizlikle gözden geçirilmesi, verimsizlik arz eden noktalarda güncelleme yapılması gerekiyor. Hatta gerekiyorsa verimsiz süreçlerin tümüyle ortadan kaldırılmasına da açık olmak lazım. Yenilikleri kolay benimsemek, farklı bakış açılarını değerlendirmek ve büyüme fırsatlarını herkesten önce tespit edip, gerekli adımları atabilmek, beraberinde başarıyı getiren özelliklerdir.
