Firuze Kaymaz Fahjan, şirketlere iletişim danışmanlığı hizmeti sunan bir danışmanlık şirketi olan Alya’nın kurucusu ve yöneticisi. Gazetecilik eğitiminin ardından çeşitli gazete ve televizyonda mesleğini icra etmiş, ardından şirketlerin pazarlama ve iletişim departmanlarında çalışmalarını sürdürmüş deneyimli bir isim. Reklam ve halkla ilişkiler ajansı tecrübesi de edinmesinin ardından kendi işini kurarak başarılı ve girişimci iş kadınları arasında yerini alan Fahjan ile iş yaşamında kendisini başarıya götüren etkenler üzerine tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.
Nasıl başladı kariyer hikayeniz ve neden böyle bir konuda hizmet vermeyi tercih ettiniz?
İletişim alanında aldığım üniversite eğitimim sonrasında uzun yıllar yazılı basında çeşitli dergi ve gazetelere ek olarak bir televizyon kanalında da muhabir – editör görev aldım. Ardından basın sektöründen pazarla ve iletişim sektörüne geçiş yaptım. İki firmanın pazarlama departmanının başında yer alarak iletişimin kurumsal tarafında da tecrübe edindim. Daha sonra bir iletişim ajansında da görev alarak kendi alanında lider yerel ve global 12 farklı teknoloji markasını yönettim. Böylelikle sektördeki tabiri ile ‘masanın üç tarafında’ da yer aldım diyebiliriz. Danışmanlık yaptığım bir Amerikan yazılım firmasının yöneticisinin vesilesi ile çalışan olarak edindiğim bilgi birikimini kendi işimi kurarak değerlendirmek istedim. Böylelikle Alya İletişim Danışmanlığı 2009 yılında hayata geçmiş oldu.
Kariyerinizin ilk yıllarından bu yana nasıl bir gelişme süreci yaşadınız? Neleri hedeflemiştiniz ve bunlar gerçekleşti mi?
Hayat durağan değil. Anne babalarımızın zamanında geçerli olan birçok şey bizim zamanımızda değişti. Çocuklarımızın zamanında da bugünkü hayat tarzı olmayacak. Hayatın hızlı akışı içinde kendimize bir konum edinme çabamızda da değişimleri izlemeli, kendimizi yeniliklere adapte edebilmeliyiz. Bu sebeple, kişinin kendisini sürekli geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Mesleğe ilk başladığım gün de, bugün de başkaları ile yarışmak yerine hep kendimle yarışmayı tercih ettim. Yeniliklere açık olmanın ve trendleri takip etmenin başarıya kapı aralayan nitelikler olduğunu inanıyorum. Öğrenmenin sonu yok. Kendime sürekli olarak yatırım yaptım. Başarımın asıl sebepleri arasında önsezi yeteneğimi, kendime olan güvenimi ve Allah’a olan inancımı sayabilirim. Geriye dönüp bir değerlendirme yaptığımda, hedeflediklerimden fazlası gerçekleştiğini söyleyebilirim.
Başarınız sizin hangi nitelikleriniz sayesinde olmuştur?
Bu sorunuzun yanıtını; inançlı olmak, kendine güvenmek, yaratıcı ve duygusal zekaya sahip olmak olarak özetleyebilirim. İş hayatında başarılı olmak için bilgi birikimi ve deneyim kadar, yaratıcı ve duygusal zekaya sahip olmak gerekiyor. Hizmet verdiğimiz markalar adına çeşitli fırsatları yakalayabilmek, konjonktürde yaşanan değişimleri iyi okuyabilmek önemli. Ama bunun ötesinde kişinin kendine güvenmesi gerekiyor. Belli bir bilgi birikimine sahip olduktan sonra tecrübe kazandığı alanda iş kurmaya cesaret edebilmek ve sebat etmek gerekiyor. Sebat etmek için de inançlı olmanın yararı büyüktür. Bazen tam ‘bu iş olmayacak mı acaba’ dediğiniz bir anda karşınıza hiç hesapta olmayan fırsatlar çıkabiliyor. Bu fırsatları yakalayabilmek ve farkında olmak gerekiyor.
En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir?
Son yıllarda ajans olarak kurumsal sosyal sorumluluk projelerine oldukça önem veriyoruz. Bugüne kadar hizmet verdiğimiz birçok markayı farklı sosyal sorumluluk projelerine dahil ettik. Evrenden aldığımızı, bir şekilde karşılık beklemeden evrene geri vermenin, iyiliklere – güzelliklere vesile olmanın katma değerine inanıyorum. Çok şükür geçen yıl birçok başarılı proje hayata geçerdik. Bunların sayısını daha da artırmak istiyoruz.
Bunun dışında ajans olarak TİDER* Temel İhtiyaç Derneği’ne pro-bono *ücretsiz hizmet sunuyoruz. TİDER’in Destek İK projesi geçen yıl Global Food Bank Network tarafından inovasyon ödülü aldı. Projemiz dünya çapındaki güçlü rakipleri arasından sıyrıldı ve ülkemize birincilik ödülü ile geri dönmenin mutluluğunu yaşadık. Destek verdiğimiz bir projenin bir ödül ile bizi taçlandırması inanılmaz gurur verici. Bu aralar yine TİDER’in Destek Bulutu Projesi’nin tüm ülke genelinde yayılması için dernek ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu proje ile daha çok kişiye erişmek, tüm ülke çapında yoksulluk ve israf ile mücadele ederek ihtiyaç sahiplerine daha çok destek olabilmek en büyük hayalim. Kurucu Başkanımız Hasan Serhan Süzer ve Dernek Başkanımız Hande Tibuk ve tüm TİDER ekibi ile omuz omuza çalışarak, bu hayalin peşinden koşuyoruz. www.tider.org web sitesi üzerinden bu projenin detayları hakkında daha fazla bilgi alabilir, sizler de bize destek olabilirsiniz.
Çok çalışmak mutlaka çok önemli. Ama çalışma ile birlikte dönüm noktalarını oluşturan şanslar vardır her başarı hikayesinin oluşmasında. Sizin en büyük ve en önemli şanslarınız nelerdi?
Evet, şanslı olmanın iş hayatında katkısı yadsınamaz. Ben hayatımın her döneminde inanılmaz derecede hep şanslı odum. Şansı kendime çektiğim doğrudur. Bunu nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum. Bugüne kadar hep doğru yerde, doğru insanlarla tanıştım. Yıllar boyu kurduğum güçlü dostluklarımın ve arkadaşlıklarımın çok getirisi oldu. Bir şeye ihtiyacım olduğunda her zaman doğru kişi yakınımda olur. Bana da onu görmek kalıyor. Doğru yanıt için kalbimin sesini dinlerim. Duru görü ve sezme yeteneğim çok gelişmiştir. Bunu daha geliştirmek için düzenli olarak meditasyon yapıyorum. Ayrıca duygu enerjisi üzerine çalışmalar gerçekleştiriyorum. Düzenli spor yapıp, sağlıklı besleniyorum. Renklerin enerjisi üzerime çekmek için özel formüllerim var. Belki de hepsinin bir bileşeni olarak şansı üzerime doğmasına vesile oluyorumdur.
Yolunuza çıkan zorlukların üstesinden nasıl geldiniz ve yaşamınızda nasıl bir motivasyon ve destekle ayakta kalarak başarılı sonuçlara ulaştınız?
Her soruna bile pozitif bakarım. ‘Bu içinde kaldığım durum bana ne katmaya ve ne öğretmeye çalışıyor’ diye düşünürüm. Hayatta her şeyin bir nedeni var. Olası en kötü senaryonun bile bir nedeni olduğuna inanırım. Çünkü sonunda dersinizi çıkartıp yola devam kararı almanıza neden olur. Kriz çözme yeteneğim, çalışma hayatım boyunca çok gelişti. Bu sayede gerektiğinde serinkanlı, hatta bazı insanları sinir edercesine sakin davranabiliyorum.
Bir teknoloji firmasın pazarlama departmanını 3 yıl yönettim. Genel müdürüm sektörde nam salmış, yeni neslin tabiri ile ’efsane zor’ bir kişiydi. Onunla çalışmak bana çok şey kattı. Bunu sonradan anladım. O kişi ile çalışabilen inşa, herkes ile çalışır. Benim için inanılmaz bir deneyim oldu. Yıllar sonra kendisini ziyaret ettim ve bunun için kendisine teşekkür ettim. Eski genel müdürümden imkansız görünen şeyleri bile aslında başarabileceğimi, kararlılık ve isteğin önemini öğrendim. Danışmanlık yaptığım uluslararası ve yerel firmaların CEO’ları da beni çok geliştirdi. Çok şükür hep alanında lider markalarla çalıştım. Her bir yöneticinin bana ayrı ayrı katkısı oldu. Onlardan örnek aldığım ve kendime empoze ettiğim bir çok davranış modeli var.
Yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak sizin gibi başarılı olmak isteyenlere vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Bireylerin hayalleri ve hedefleri olmalı. Gençlere hayallerin peşinden gitmelerini, hakkaniyetli davranmalarını başkalarıyla değil de daima kendileri ile yarışmalarını ve iletişim yeteneklerini geliştirmeleri tavsiye ederim. Çünkü iş hayatı, temelde iletişim yeteneğine bağlı. Gerektiğinde stratejik davranmayı bilmeleri gerekiyor. Yalan hassas olduğum bir diğer konu. İş hayatında yalan söylememek gerekiyor. Her şeyden önce, iş yaptığınız kişilerin sizi güvenilir addetmesi gerek. Güven olmadan iş alsa olmaz. Öte yandan bir adım öne çıkabilmek için hep farklı olmanız gerekiyor. Bu farklar ne olabilir, onun üzerine zaman harcamalarını öneririm.
Son olarak şunları ekleyebilirim: Önce kendimiz ile barışık olmamız gerekiyor.
Duygularımız, ruhaniliğimiz, sağlığımız, kariyerimiz ve ilişkilerimiz bir bütün halinde birbiriyle uyum içinde olmalı. Ben hayatım boyunca herkesle ve her şeyle uyum içinde olmaya elimden geldiğince özen gösterdim. Hayatın bize sağladığı olanakların farkında olalım. Çünkü neye niyet edersek, o gerçekleşir. Yeter ki bütünün hayrına olan isteğimizde inançlı ve samimi olalım.