Toyanc Yazgan
V-Count’ı kurmadan önce neler yapıyordunuz, bize biraz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
V-Count’u kurmadan ODTÜ elektronikte öğrenciydim. Mezun olurken YFYI adlı ODTÜ’nun bir yarışması vardı. O yarışmayı kazanıp V-Count (o zamanki adı KADE)yi kurduk.
Siz yetişirken etrafınızda kendinize rol modeli olarak aldığınız bir girişimci var mıydı? Ailenizde girişimciler var mı, yoksa ilk deneme sizinki mi?
Babam inşaatçı. İki defa kendi şirketini kurmuş büyütmüş belli aşamalarda iflas etmişti. Güzel zamanlar dışında kötü zamanlar da yaşadıklarından annem babama şirket kurmayı yasaklamıştı. Tam bu ortamda ben mezun olur olmaz şirket kurmak istediğimi açıkladım. Ailem çok karşı çıktı. İkna etmek için çok uğraştı. En sonunda şirketi kurarsan konuşmayız noktasına kadar geldi. Rest çektim. Şirketi kurdum. Yıllarca konuşmadık. Sonrasında belli bir başarıya gelip televizyonlar ve gazetelere çıkmaya başlayınca babam arayıp özür diledi ve barıştık 🙂
Girişimci olmaya ne zaman karar verdiniz. Sizi bu karara sürükleyen faktörler nelerdi? Neden bir çalışan olmak yerine patron olmaya karar verdiniz?
Üniversitede okurken etrafımdaki insanlardan daha farklı bir kavrayışa sahip olduğum ve çalışkan olduğumu gördüğümde girişimci olmayı düşledim. Son sınıflara yaklaşıp insanların nerelerde çalıştığını nasıl işler yaptığını görünce ve staj yapınca başkasının firmasında çalışmak istemeyip kendi işimi yapmak istediğime kesin karar verdim. Hem ortağım Kaan’ı ODTÜ elektronik sınıfından tanıdım. Hem de ODTÜ’nün yarışması sayesinde girişimcilik olanağı ayağımıza geldi. Biz de şansı iyi kullandık.
Karşınıza nasıl bir fırsat çıktı? Bu fırsatla neyin veya kimin sayesinde karşılaştınız? Bir fırsat olduğunu nasıl anladınız?
YFYİ yarışmasında ikinci olmuştuk 2005 yılında 10 bin TL ödül almıştık. İlk sermayemiz bu kadardı.
Girişimcilik hayatınızdaki en iyi ve en kötü anları bizimle paylaşabilir misiniz?
Benim için en iyi anlar çok büyük global müşterilerin sistemimize hayran olduğu ve övgüler dizdiği anlar. En kötü anlar da her şeyin kötü gittiği hiçbir şeyin doğru gitmediği düzgün çalışmadığı anlarda müşteriye açıklama yapma anlarıdır
İş hayatı özel hayat dengesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yoğun bir tempo ile odaklı bir çalışma süresince özel hayat her zaman 2. Plana kalıyor. Ortağım evlendi çoluk çocuğa karıştı ben aileye pek zaman ayıramadım. Dengeyi kurmak konusu yalan bir konu. Denge herkese göre farklı bir kavram. İdeal bir denge tanımı olduğuna inanmıyorum. Kimine göre başka kimine göre başka.
Gelecekle ilgili ne gibi planlarınız var? İşinizi büyütmek konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu konuda kendi enerjinizi ve motivasyonunuzu nasıl değerlendirirsiniz?
V-Count’u kendi dalında dünyanın en büyük ve iyi firması yapmadan durmaya niyetimiz yok.
Sizce kimler girişimci olmalılar, kimler ise girişimcilikten tamamen uzak durmalılar?
Aynı konuya 20 yıl çalışıp ömrünün 4 de birini vermeye tamamsanız, aile kurmadan yıllarca sürünmeye tamamsanız, acı çekmekten hoşlanıyorsanız, parasız kalmak sizler için sorun değilse, çok yüksek ihtimal başarısız olacağınızı bilseniz de denemek zevkliyse, öğrenmek sizin için bir tutku ise, insanları sözleriniz ile etkileyip istediğiniz şeyleri yaptırabilecek bir karakter iseniz. Bunların hepsi bir amaç uğruna değer diyorsanız girişimcilik riskini alabilirsiniz.
