içinde , ,

Planlama Yöntemleri

Merak Edenlere “Planlama” Yapmanın İncelikleri

Lisans yıllarında Endüstri Mühendisliği okuduğum zamanlarda 3.sınıfta temel öğretim derslerini seçmeli olarak almaya başladığımızdan beridir, Planlama ile başladı kariyer serüvenim. Takip eden yazılar zincirinde de özellikle merak eden genç arkadaşlarıma “üretim planlama, malzeme planlama, satış & operasyon planlama, perakende planlama, stok planlama” çatıları altında biraz fikir vermek ve biraz da iş hayatlarını yönlendirebilmeleri için naçizane yardımda bulunabilmek için tecrübelerimi aktarmak isterim.

Ama özellikle not; ben bir eğitmen değilim; planlamanın tekniklerini değil, tecrübelerle edinilen gözlemleri aktarmak için buradayım.

Aslında her şey; ne üreteceğinizi ya da ne satacağınızı “ne kadar üretmeyi ya da ne kadar satmayı” doğru planlamakla başlar…

İkisi birbirinin devamı değil midir zaten diye soruyorsunuz değil mi? Hem evet hem hayır. Evet; üretim sektöründe planlama yapıyorsanız ne kadar satacağınızı maksimum seviyede tahminlersek planlamaya çıktı oluşturursunuz. Hayır; perakende sektöründe al-sat yapan bir iş tanımında planlama yapıyorsanız ne kadar satacağınızı tahminlersek “satın alma” girdileriniz için bir tahminleme çıktısı oluşturursunuz.

Planlamayı, planla”ma” olarak tabire sürükleyen etmenler de zaten satış tahminlerinizdeki belirsizliklerden gelmektedir. Planlamacı olan birçok arkadaşım, meslektaşım, genç yeteneklerimiz planlamadaki “ma”nın olumsuzluk eki olarak diğer departmanlarca dalga geçildiğini çok kez tecrübe etmişlerdir, muhtemelen bu cümlemi okuyunca da bir tebessüm oluşacaktır yüzlerinde 🙂

Satış tahminlerinizin doğruluğunun yüksek olması, sevk zamanında – yani tedarik zincirinde son halka olduğunuzda – eliniz ayağınıza dolaşmadan tam da planlandığı gibi müşteri sevkiyatlarınızı yapmanızı sağlar. Tahmin doğruluğunun bir o kadar düşük olması ise, son anda “acil acil acil” “çok acil” “çok kritik seviyede acil” “bu ürün gitmezse ölürüz” söylemleriyle planlamacıyı sıkıştırmakla başlayan ve ürünü sevk edinceye kadar tedarik zincirindeki herkesin gönlünde çok hoş (!) yer eden anılar bırakacak sevklere/hizmetlere vesile olur (“sağlar” mı “sebep olur” mu hangisini söylesem bilemedim, “vesile olur” demek orta yol olsun).

Bir planlamacı olarak görevimiz, bu tür tahmin dışı da olsa, her sevkiyatı müşterinin istediği zamanda istediği maksimum miktarda yetiştirebilmektir.

Plansız sevkler çok kez iş hayatınızdaki en büyük krizleri yaşadığınız zamanlara döner. İnsanlarla iletişim ve onları ikna kabiliyetinizin ne kadar iyi olması gerektiğini anladığınız zamanlar olur bu anlar. Tedarikçiyi sıkıştırıp zor bela aldığınız acil ve ilave malzemenin gelmesiyle başlar, üretim yönetimini ikna edip araya sokuşturmaya çalışmak, acil yeni araçlar bulup sevkiyatını yaptırmak ve depoda acil öncelik verdirmek… İşvereninizi çok memnun eden bu çıktılar gün sonunda başınızı yastığa koyup “ben bugün ne yaptım” diye sorduğunuzda, bir süre sonra size planlamanın kusurlarını göstermeye ve ciddi bir meslek demotivasyonuna sebep olmaya başlar…

Ne düşünüyorsun?

Yanılsamalardan İbaretse Hayat, Senin için bir Kadın Sesi

Kripto Para Gündemi & SEC Ripple Davası | Beste Naz Süllü, Bora Erdamar, Alp Işık